Window
Mostar
Windows
‘Ben yokken ne yaptın Yusuf?’ ‘Eski bir trendeydim. Müşkül mevkilerdeydim. Sen de oradaydın. Benim en hırpalanmış halim getirdi seni oraya.’
Window
“Yalnız seni alabildim. Seni diğerlerinden ayırdığım için özür dilerim ama izin vermiyorlar; artık hiçbir şeye izin vermiyorlar.” Bir yerden ayrıldığınızda, orasının hikâyesi de arkanızdan gelmeye başlar. Bazen bu hikâyede birçok şeyi yanınızda götürmek, sanki başka bir hikâyede başka bir rol yokmuş gibi bütün aidiyetliğinizle o şeye bağlanmak istersiniz. Ama payınıza düşen sadece hikâyenin acı tarafı olur, rüyanızdan geriye kalanlar.
Windows
Bir çemberin içinde tek başıma hissettiğim sayısız zamandan birisiydi. Elimi nereye uzatsam boşlukta kalıyordu. Sürekli aşağı doğru düşüyormuş gibi salınıyordum, ancak bu düşüşün bir türlü sonu gelmiyordu. Bu düşüşe daha fazla tek başıma katlanamayacaktım. O’nu aradım. Sesi dışarıdan geliyordu. -“Dışarısı nasıl?” diye sordum. +“Dışarısı gibi” diye yanıt verdi, “standart”. Ardından “Ya içerisi nasıl? diye sordu. -“Bunaltıcı, ama dışarıda daha da bunalacağımdan korkuyorum.” +“Oblomov gibisin” dedi birden. “Tam olarak Oblomov’sun” diye ekleyerek de betimlemesini pekiştirdi. -Merak ettim, kimdi bu Oblomov? “Nasıl biri Oblomov?” diye sordum. +Hiç tereddüt etmeden yanıt verdi: “Senin gibi birisi.”
Window
Mostar
Windows
#Canonet #Canonetql17 #35mm #Film #Analog #Analogue #İstanbul
Windows
#Canonet #Canonetql17 #35mm #Film #Analog #Analogue #İstanbul
Windows
#Canonet #Canonetql17 #35mm #Film #Analog #Analogue #İstanbul
Windows
#Canonet #Canonetql17 #35mm #Film #Analog #Analogue #İstanbul