Railway
Akşam ne yapacağımı biliyorum. Yarın sabah ne için uyanacağımı da. Sonraki günü de tahmin ediyorum. Bu aylardır böyle. Kim bilir belki de yıllar olmuştur da itiraf ağır gelecektir. Başka bir yanda ise bilinmez bir yolculuğun içinde kaybolmuş, gidiyorum. Hangi gerçeklikte yaşıyorum, emin değilim.
Railway
Tren akıp gittikçe geçmişe daha fazla saplanıyordum. Tren nereye varıyor olursa olsun kendimi, kırık hikayemizin yaşandığı yere dönerken buluyordum.
Railway
Bir yerde şöyle der: 'Bu anın fotoğrafını çekemezsin, çoktan geçti gitti.' Bu fotoğrafı çekerken gördüğüm şeyler çoktan gitmişti ve bu an, hissettiğim andan biraz sonrasıydı. Şimdi bu fotoğrafa bakıp o anı düşünüyorum, çoktan giden o zamanı. Geçmiş ardımda fotoğraftaki gibi belirsiz ve gittikçe de belirsizleşiyor. Gelecek ise olduğum yerde, tren raylarının üzerinde. Ve biraz sonra bu an da geçip gidecek.